ADAA Beach hakkında fazla bilgisi olmayanların en büyük endişesi, rahatsız edilmek oluyor. Fakat bu doğa harikasına ilk kez gelenler, bu endişenin yersiz olduğunu anlıyorlar. Herkes içeri alınmadığı gibi, misafirlerimizin büyük bir bölümü de beach club kültürünü ve zarafetini almış insanlardan oluşuyor. Bize en çok rağbet edenler, saygın aileler, prestijli mesleklere sahip beyaz yakalı çalışanlar, yabancı kültür turistleri, doğaseverler, fotoğrafçılar, sanatçı ruhlar, yüzücüler, güzellik uzmanları ve kitap tutkunları.

ADAA Beach’te her şey doğal, her şey olması gerektiği gibi… Martılar, balıklar, kelebekler ve ötücü kuşlar tabii hayatın olağan birer parçası. Yarımadanın kuzey yamacındaki kayalıklara oturup, uçsuz bucaksız Karadeniz’e karşı gün doğumu ve gün batımını izlemek için bile gelinir buraya. Boğaz’a giriş – çıkış yapmak için yol alan gemilerin telaşını seyrederken, ne denli sakin bir atmosferde olduğunuzu daha iyi hissedeceksiniz.

Şile’nin ikonik mekânı ADAA Beach, Afrika kökenli Swahili dilinde, “endişe yok, hayatını yaşa!” anlamına gelen Hakuna Matata felsefesinden ilham alıyor. Geleneksel değerlerini koruyan ve doğaya saygılı olmalarıyla tanınan Swahili dili mensupları, hayatın her anını doya doya yaşamayı öncelik olarak görüyor. ADAA Beach, bir Kızılderili atasözüyle doğaya bakışını tanımlıyor: “Son suyu kirlettiğimizde geride hiçbir şey kalmadığını anlayacağız”.